21 Eylül 2016 Çarşamba

Balkanlar Gezi Turu -Bosna Hersek-

Bu yazımda size Bosna Hersek'ten bahsedeceğim. Bir önceki Sırbistan yazımda gece otobüsüne binerek Sarayova'ya geldiğimizi söylemiştim. Şimdi gezimizden detayları paylaşacağım.

Belgrad'tan saat 22.00 arabasına bindik daha geç bir saate maalesef otobüs yok en geç buydu. Bilete kaç para verdiğimizi hatırlamıyorum hatırladığım tek şey Türkiye'de 70'lerde kullanılan otobüslerin hala orada kullanıldığı. :( Ne yazık ki otobüsler aşırı eski, soğuk, koltukları yamuk ya da kırık. Böyle bir otobüste 8 saat yolculuk yaptık. Balkanlarda genelde bütün otobüsler böyle bu arada. Ve bagaj için ek para alıyorlar çantanız çok büyük değilse koltukların tepesindeki bölgeye tepiştirin diyebilirim. Neyse biz sabahın beş buçuğunda otogara indik bloglardan okuduğum troleybüsler varmış ama o saatte hiçbir şey yoktu ve aşırı soğuktu zaten Belgrad'ta başlamıştı havanın soğukluğu. Yağmur yağmak üzereydi derece 16'yı falan gösteriyordu biz şortlaydık. Otostop çekmeye karar verdik fakat geçen arabalar bizi almadı. Mecbur taksiye bindik çok üşümüştük beklediğimizden ucuz bir para verdik. Otelin yerini taksici bilmiyordu bizi Başçarşı'da yani merkezde bıraktı. Ordan Bosna halkına sora sora oteli bulduk. Booking'ten oteli ayarlamıştım hiç beklediğimiz gibi çıkmadı tam bir rezaletti. Hava da soğuk olduğu için oda buz gibiydi dışarıda giydiğim polarla yatmak zorunda kaldım titreye titreye uyudum. Sabah 7 gibi otelin resepsiyonuna gittiğimizde insanlar küçücük izbe bir yerde içki içiyorlardı resepsiyon barın ortasındaydı ve sigara dumanıydı. Görevli kadın da bir değişikti biraz korktum denebilir. :) Neyse kız bizi odaya götürdü oda sadece 2 insanı alacak kadar küçüktü valizi yere koyduğumuzda yürüme alanı kalmıyordu. Otelin adı: Hostel Scandic. Merkeze yakın hatta 1-2 dakika sonra tam merkezdesiniz fakat ben hiç memnun kalmadım hijyen ve hizmet açısından. 2 geceye 36€ verdik.


Şimdi gelelim gezdiğimiz yerlere. Başçarşı(Baščaršija), Gazi Hüsrev Bey Camii, Umut Tüneli, Sebil, Osmanlı Bedesteni, Latin Köprüsü, Morica Han, Bakırcılar Çarşısı, Katedral, Sonsuz Ateş, Gradska Trznica.





Ben gezilecek yerleri tek tek defterime yazmıştım. Zaten hepsi Ferhadiye caddesinde. Uzun bir cadde fakat 1 saat bile sürmüyor gezmesi. Tabii birçok ara sokağı olan bir ana cadde. Ara sokakları tek tek gezerek 4-5 saatte bitirebilirsiniz Ferhadiye ve gezilecek yerleri. Birçok pazar yeri genelde binanın içinde kuru et, peynir, kaymak satıyorlar. Ben sadece kaymağın tadına baktım doğal olduğu için yoğun bir tadı vardı. Olcay da peynirin tadına baktı beğendi diye hatırlıyorum tam emin olamadım şimdi. :)) Gradska Trznica dediğim o pazar yeri. Tarihi bir bina zaten Ferhadiye Caddesi'nde hemen görebilirsiniz. 

Umut Tüneli'ne yarım saat bir tramvay yolculuğu ile gidebilirsiniz fakat ordan da takiye binmeniz gerekiyor. Tramvaylar ücretsiz. Son durakta ineceksiniz eğer gitmek istiyorsanız herkesin mutlaka gittiği bir yer fakat biz saat 17.00 gibi gittiğimiz için giremedik çünkü kapanmıştı. Bir daha o yolu çekmek istemedik ve gitmedik Umut Tüneli'ne. Sonsuz Ateş, II. Dünya Savaşı asker ve sivil kurbanların anısına yapılmıştır. Ferhadiye'nin hemen sonunda yer alıyor. İlla görmek için gitmenize gerek yok zaten caddeyi gezerken turlarsınız. İçki meselesi ise etrafta birçok bar var biz ara sokakta olan -caddenin ara sokağı- rock bara gittik. Rakija içmeden gidilmezdi elbet! Son günümüzde Dveri isimli mekana gittik. Rakija ve patatesli bir yemek söyledik bayağı lezzetliydi. Çok sertti beni bir tanesi salladı. :p Tadı bence iğrenç ki ben rakıyı çok seven bir insanımdır fakat bana aşırı sert geldi kesinlikle bir daha ağzıma sürmem o içkiyi. Bu kadar da netim bu konuda. HAHA! 

Porsiyonlar burada da büyük yerel biraları Sarajevsko'yu deneyebilirsiniz. Ben bira konusunda uzman değilim tadı nasıl bilemem ama internetten okuduğum kadarıyla kötüymüş. Para çekmemiz gerekti 2 adet Ziraat Bankası bulunuyor ihtiyacınız olursa sizler de oradan çekin. 

Bosna Hersek'e gitmemiz çakma darbe zamanı oldu. Askerle polisin çatıştığı sırada biz otobüsteydik ve arkadaki yolculardan bizimle internetlerini açmalarını ülkemizde olayların olduğu söyledik sağ olsunlar bize internetlerini açtılar yol boyu ülkeyi Twitter'dan takip ettik. Twitter adresim @denizyaziyor. Bunu da aradan çıkarttım. HAHA! Bosna'da ilk günümüzde bizi meydanda "Recep Tayyip Erdoğan" sloganları karşıladı. KU SU CAK TIM! Türkiye'den kaçmak isterken tam T.C zihniyetinin ortasına düşmüştük. Türk bayrağını giyen deliler ortalarda geziyordu hemen o ortamdan koşarak uzaklaştık. 

Eveeet gezimizin en keyifli yerine gelelim artık! Mostar! Bosna'nın 2. günü otobüsle gittik. Yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Trenle gidemedik çünkü kapatmışlar garı. 2 tane otogarları var. Biri batı biri doğu. Otogara gidebilmek için tramvaya biniyorsunuz 4 durak olması gerek net bilmiyorum iniyorsunuz. Tramvaya biz hep Latin Köprüsü'nün oradan bindik. Gerçekten Mostar çok güzel bir yer kesinlikle görülmeli. Köprü'yü gören restoranlar var orada bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Mostar'da savaşın izlerini görebilirsiniz. Orada Osmanlı evleri var evlerin duvarlarında hala kurşun izleri duruyor. 


Bosna hakkında anlatacaklarım bu kadar. Balkan turu yapmışken görülmesi gereken bir ülke. Benim ülkeler arasında en alt derecede yer alıyor. Çünkü Türkiye'yi andırıyor, İslam motifleri ve Müslüman sayısı fazla, cami var ve Osmanlı izleri çok fazla. Ortadoğu barındıran bir ülkeyi sevemeyeceğim. Benim sevmeme nedenim bu siz sevebilirsiniz herkesin zevki ayrıdır sonuçta. Çoğu insan Türkçe biliyor ve Türk olduğunuzu da hemen anlıyorlar. Türk olduğunuzu anladıkları an hemen "Ooo Erdoğan büyük" gibi laflar ediyorlar ve sizi delirtiyorlar. En azından biz delirdik ve Türk'üz dememeye karar verdik fakat onlar anladı bütün Balkan gezimiz boyunca. Sürekli Erdoğan kötülemekten çok yorulduğumuz için son günlerimizde sesimizi çıkarmadık "he" diyip geçtik. Bu güzel gezi bloğumda onun adını anmak bahsetmek istemezdim elbet ama adam benim bloğuma bile girdi. Neyse burası bir gezi bloğu ve siyasete girmemeliyim. 

Size en son diyebileceğim şey Morica Han'da Bosna Kahvesi için. Gayet leziz Türk kahvesinden bir farkı yok. Lokumlarını ben hiç sevmedim ama Olcay bayılmıştı. Boşnak mantısı yiyin, soğan dolması yiyin. Ben kendime oradan sadece şal aldım. Bakırcılar Çarşısı'ndan annelerinize bakır araçlar alabilirsiniz. Eski Galatasaraylı futbolcu Tarık Hodzic'in lokantasında cevapi yiyerek gezinizi sonlandırabilirsiniz. 

Kotor gezisi diğer yazıda...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder